"BÜYÜK DÜSLER" imiz...

sarki sozleri...

BÜYÜK DÜŞLER

büyük düşler

nedir ki
zıplarlar
ego tramplenlerinde
kadınsız erkeksiz bir şehvet düşünün
oyundur, oynarlar
bitmiyor işgalleri
ben seni oralardan çekip almadım mı?

bu kadar sert mi
cevabın bana
aşkın öldüğü yerde

bu kadar mert mi
kaosun dili
aç şu kalbini
söyle

hayatın gerçek mi?

nedir ki
yıkarlar
kırılgan rüyamızı
ışıksız ve renksiz mimarlar düşünün
oyundur, oynarlar
bitmesin işgalleri
uzundu sokaklar
yürümek isterdim

gördüm
gördüm
gördüm
büyük düşler gördüm
 

çocuklar ve hayvanlar

çok eski bir öykü bu
insanlar durmuş bekliyorlar
o gelecek hiç gelmiyor
ruhum öğrensin artık
bu ağlatan eski oyunu

çocuklar ve hayvanlar
tüm gece yalnız konuştular
öğrenince oyunu
o masal yine başladı
parlaklaştı evren birden

sorular ve cevaplar
bir bir hepsi yok oluyorlar
öğrenince sonunu
hayat yeniden başladı
parlaklaştı evren birden

seninleyim
mutluluk kalbimde çözülmüş
ulaşamaz bana yanlış sesler
senleyim
rüyadan farksız
kaybolursam şarkı söyle

senleyim
rüyadan farksız
tek özleyen sen değilsin
senleyim
şansımız artmış
kaybolursam şarkı söyle
kaybolursam şarkı söyle
kaybolursam...
 

saklama

beton ormanın avcı ruhları kapılar ardında
açlık kodlarının şifresini daha çözememiş
ama
sürtünüyor birbirine, yağmalıyorlar

hayat bizi büyüttüğü gibi budayabilir de
yarımız toprağın içinde
örtünelim biraz
bir kilit bize az
unutmak kolay, karta on taksit

saklama
çürüyor
kalbin
burada

beton ormanın avcı ruhları kapılar ardında
açmış kollarını
hikmetini daha çözememiş
ama
yaslanıyor geçmişine, taşlaşıyorlar

hayat bizi büyüttüğü gibi budayabilir de
yaramız toprağın içinde
düşünelim biraz
bu ışık bize az
arsız kargalar paylaşıyorlar

saklama

beton ormanın avcı ruhları kapılar ardında
açlık kodlarının şifresini daha çözememiş
ama
sürtünüyor birbirine, yağmalıyorlar

hayat bizi büyüttüğü gibi budayabilir de
yarımız toprağın içinde
örtünelim biraz
bir kilit bize az
unutmak kolay, karta on taksit

saklama
çürüyor
kalbin
burada

beton ormanın avcı ruhları kapılar ardında
açmış kollarını
hikmetini daha çözememiş
ama
yaslanıyor geçmişine, taşlaşıyorlar

hayat bizi büyüttüğü gibi budayabilir de
yaramız toprağın içinde
düşünelim biraz
bu ışık bize az
arsız kargalar paylaşıyorlar

darbe

evreni gördüm
sıkı olaydı
binlerce insan
ölürken "netekim"
bir şey yapmazdı
sadece bakardı
bu kadar kaos
bize fazlaydı ki

bir darbe
geldi başıma
bir darbe

erdal'ı gördüm
darağacında
onaltı yaşında
ölürken "netekim"
bir şey yapmazdı
sadece bakardı
sonrası serbest
sonrası pazar

bir darbe
geldi başıma
bir darbe
ben gitmeden
divanıharbe
sen gitmeden
bir darbe

sakla kendini
sağlam bir rövanş için

asmayalım da besleyelim mi?
 

kış geliyor

kış geliyor
bağıra çağıra
sevmem ki

kim geliyor
yanıma yanıma
bilmez ki

kış ortasında kaç kere yakar güneş?

kış geliyor
bağıra çağıra
sevmem ki

kim geliyor
yanıma yanıma
durmaz ki
durmaz ki

yeni rüyam da güneşimle soldu
yeni adamla yeni kadın doğmadan zordu
ayna ayna
sihirli ayna
neler söyledin bana

durma öyle

durmadan sürer gider oyun
kalbin dursa bile
çarpıp çıksa bile
bir çocuk -hayallerin- gidiyor
binmiş bir sandala
sonra
başka bir uyuma dönüyor
her şey
insan kaybettiğini buluyor

sil baştan gözyaşım, tuzum
içindeki nefse baktı
eşyalarını topladı
başka bir yerde kavuşmalı
çok uzakta değil
açıkta buluşmalı
başka bir uyuma dönüyor
her şey
insan kaybettiğini buluyor

durma öyle
ah, durma öyle

küçük sevgilim

benim küçük sevgilim
sen bana neler yaptın
böldün parça parça
onlar bilmez onlar bilmez
bakarlar yüzüme
sanki yoksun gibi
sanki yalanmışız gibi

benim küçük sevgilim
sen bana neler yaptın
kırdın defalarca
onlar bilmez onlar bilmez
vururlar yüzüme
sanki yoksun gibi
sanki yalanmışız gibi

benim küçük sevgilim
ben sana neler yaptım
kızdım sayfalarca
onlar bilmez onlar bilmez
yakarlar canımı
sanki yoksun gibi
sanki yalanmışız gibi

benim küçük sevgilim
 

şirket

adını bile soramam
maksadımı aşamam
şiddetin meşru haline
bakıp ağlayamam
ne kadar güzel
ne kadar sıcak
ne kadar yakın
o kadar uzak
şirket mirket anlamam
anlasam da anlamam
bana saldırıyorsa
gözünün yaşına bakamam
adaleti sarmış
kumandalı bir cinnet
vahşeti gördüm, korkmadım
hasar yok içimde

maske takmadan üstüme gelmek zor muydu?
adı olmayanların sesi de yok mu?

ayıp olmaz mı?

hayat
o kadar zor mu?
atılır mıyız oyundan, benzemezsek onlara?
bahane mi lazım?
mazeretimiz mi kalmamış?
çok ayıp olmuş
çok ayıp olmuş

hayat
o kadar zor mu?
takılır mıyız yolunda, şekli gizli taşlara?
yetişmek mi lazım?
bahçemizde bir gül açmamış
çok ayıp olmuş
çok ayıp olmuş

kız en güzel, en hafif giysisini giymiş
oğlan renkli bir dünya boyamış
kapkara kapılar sormuşlar onlara
ayıp olmaz mı?
bu işler o kadar kolay mı?
ayıp olmaz mı?
 

kördüğüm

kim bilir
neler oldu
yer yarıldı
herkes hala kibar
parlak kutularda
toy mühendisler
bozuk ve sahte
hep havadisler
bu mudur bana reva gördüğün
kimseler bilmez
bu bir kördüğüm
ne ilk ne de son
beraber bekledik
yaptığımızdan ne kadar emindik

durdum durdum kendime güzel bir ağ ördüm
kimse bilmez kimse bilmez bu bir kördüğüm
 

parti

partinin yerini şaşırdım
içimde zannettim
dışımdaymış
biri eksik biri fazlaymış
yanıldım

partinin gününü kaçırdım
istisna zannettim
bir kuralmış
muhtaç olduğum büyük
kuvvet
yalan mıymış?

partinin tadını kaçırdım
nümayiş zannettiler
isyanmış
nazik bir katil
doğurmuşsun
ve kazanmış

kutsal
aklın
nerde
dans et
üstümde
sakin olmak için
biraz daha eğlen
 

DÜNYA YALAN SÖYLÜYOR

uyan

canım kardeşim, bak senin ellerinde hayatımız
uçan kuştaki güzelliği kaybettik, hastayız

çok sıkıldım ağlamaktan, durmaktan
bu ahlaksız oyunlara devam etmek günah

uyan artık uyan
uyan dostum uyan
uyan artık uyan karanlık uykundan

sadece renkler vardı, sonra kayboldu onlar da
biz nefes alamadan
ah, bu hayat, anlamsız bir şaka
herkes bunun farkında

çok sıkıldım ağlamaktan, durmaktan
bu ahlaksız oyunlara devam etmek günah

uyan artık uyan
uyan dostum uyan
uyan artık uyan karanlık uykundan

sen yine de o yolun sonundaydın
sen yine de hiçbir şey yapamazdın
sen, uyuşuk, tembel, yalnızdın
sen.

son deneme

gel sen de kopar bir parça
tozum bile kalmasın
elinde boş bir tabanca
dua et ki patlasın, kör bahtıma

gelecekse, ne gelecekse gelsin

gel sen de kopar bir parça
tozum bile kalmasın
elinde boş bir tabanca
dua et ki patlasın, patlasın yine

hayalet kurşunlar
maskeler, alaylar
gelecekse, ne gelecekse gelsin

son deneme - saat kaç saat kaç ki?
seni buldum - sesi gür yüzü eski
artık bir şey yapamam, yapamam ki.
 

az çok

su damlası gibi hayat, özgürüm
ıslak, çıplak, pırıl pırıl bir damla içimde
uzak bir ışık, bir çığlık gibi
çağırıyor beni

biliyorsun az çok
görüyorsun her şeyi
biliyorsun az çoktur

sahip oldukça hep bir yenisi daha
ıslak, çıplak, pırıl pırıl bir dünya içinde
uzak bir ışık, bir çığlık gibi
çağırıyor beni

biliyorsun az çok
görüyorsun kendini
biliyorsun az çoktur.

aşk içinde

bugün varsın, yarın yoksun
kocaman bir çığlık olsun
bilen bilsin, duyan duysun
benim derdim senin olsun

aşk içinde yalan içinde
tek bir ayna, binbir biçimde
aşk içinde yalan içinde
hepsi aynı, hepsi içinde

belki varsın, belki yoksun
bihabersin, belki toksun
gelecekler yüzlerinde
cam gibi bir büyük öfke.
 

serseri

uzağındaydım düşerken
nasıl bilirsen öyle ol
kabusum oldun çok oldun
iyi ki yarına yoksun

düşledim kayboldum, konuştum ziyan oldum
eskinin huzurunda el pençe divan durdum
ah, devrimim benim, nedir senden çektiğim
sen gelmedin ama ben değiştim

hayat ne boş ne anlamsız
neye benzerdi reklamsız
ortağım oldun çok oldun
iyi ki yarına yoksun

düşledim kayboldum, konuştum ziyan oldum
eskinin huzurunda el pençe divan durdum
ah, devrimim benim, nedir senden çektiğim
sen gelmedin ama ben değiştim

aldım, verdim, ben seni yendim
kaçtın, sattın, beş paraya sattın

ağla, ağla, geçer.
 

sevda çiçeği

sessiz sedasız açardın gecelerde
kimse bilemez, göremez kuytularda
sonsuz ve dipsiz sevdalarda, duygularda
sakin, kimsesiz ve sahipsiz uykularımda
şimdi artık seni koklar yalnızlığım
seni arar seni sorar sevda çiçeğim.
 

re

yine ben miyim düşen
hiç zamanım da yok ki
yine ben kopup gelen
bilmediğim şey yok ki

yine de geldim dünyaya
hiç zamanım da yok ki
yine de geldim dünyaya
hiç yok

içim yanar içim bilmez
içim var içim düşünmez
içim aşk içim değişmez
içim saf içim kirlenmez

yine ben miyim düşen
görmediğim şey yok ki
yine ben kopup gelen
bu dersin sonu yok ki

yine de geldim dünyaya.

bir derdim var

bir derdim var artık tutamam içimde
gitsem nereye kadar
kalsam neye yarar
hiç anlatamadım, hiç anlamadılar
herkes neden düşman
unuttuk hepsini, nuhun nefesini
gelme yanıma sen başkasın ben başka
bak bu son perde oyun yok bundan sonra
ışık yok hiçbir şey yok
bir derdim var artık tutamam içimde.

yardım et

hiçbir şey söyleme, duymam, anlamam
hayat bir mucize, düşer zaman zaman
yardım et ruhum, yardım et bana
sesini ben duydum, çok var hiç duymayan

kimler yalansız ki onlar ağlasın
kimler günahsız ki onlar saklasın
yalandan kim ölmüş, zamandan kim korkmuş
dünya yalan söylüyor

özür bekler gibi kızgın sokaklar
teksas'tan gelen küstah tokatlar
zalimin durduğu yerdeyim şimdi
bu bir karnaval, nerdeyim şimdi?

kimler yalansız ki onlar ağlasın
kimler günahsız ki onlar saklasın
yalandan kim ölmüş, zamandan kim korkmuş
elinde güller varmış, üstün başın kan olmuş

hiçbir şey söyleme, duymam, anlamam
hayat bir bombadır, düşer zaman zaman
tarihin durduğu yerdeyiz şimdi
bu bir karnaval, nerdeyiz şimdi?

kimler yalansız ki onlar ağlasın
kimler günahsız ki onlar saklasın
yalandan kim ölmüş, zamandan kim korkmuş
elinde güller varmış, üstün başın kan olmuş
dünya yalan söylüyor.
 

GÜL KENDİNE

bir

sen baktın, tüm gözlerim kıskandı resmini
sarıldık takvimlerce, anlattık ki hayata
zaman yok kucağında, tek bir an bile yeter bana zaten

yarım kalan bu düş bizim mi
yoksa yiten ben miyim derken
nerden geldin sen
kaybeden ben miyim derken
nerden geldin sen

sarhoştum, evindeydi ellerim
bütün günlerden başka bir ismin vardı senin
titredim zamansızca, dün ve yarın yokoldu yanında
 

canlı yayın

gördüm ben gördüm ben gördüm sen gitmeden önceki son sesini
gördüm ben gördüm uyumadan söyledim ki kendime
bu sözcükler var sadece elimde benim elimde
git bunlardan kurtul mümkünse git ağla bir başka yüzle
yeter dedim içimdeki sahte işkence sesine
senin için ve sadece senindi anım
sorma lütfen sorma bana ne kadar içtensin diye
haykırdıkça gözlerinle utanırım olmaya
bir sen vardın ben vardım biz vardık her birimiz vardık
biz mi seçtik mahvolmayı, yokolmayı böyle
anlamsız sözcükler gündem dışı sözler gerekmez şimdi
biri bilmeli biri görmeli olup biteni
eksik kaldı kapalı anlatımlarım artık
biri gitmeli zehir birer birer alır
alır düşleri alır gerçekleri alır her şeyi
ve sizler ve onlar ve ötekiler hiç hissetmez mi
canlı yayındaki yitmeyi

bazen

bazen eski sözcüklere bakmaz mısın
nasıl küçük nasıl zararsızlar oysa
orda ne yalanlar ihanetler gizli
korkma, bir daha gelmem üstüne

çünkü ben kayboldum, geri dönmem imkansız
hem uzak hem hoyrat senin ülken
çünkü ben kayboldum, geri dönmem imkansız
yine de mutluyum

bazen eski defterleri açmaz mısın
onlar masum duran o saklı sayfalar
pistir ve temizdir sadece laf vardır orda
bir daha gelmem üstüne

herşeyi, herşeyi bıraktım
artık çok mutluyum

gece

bıktım artık susmaktan
bunca yıl seninle geçti
bir çift lafa muhtacız
iki yabancı gibi

saat gece üç olmuş
kapında ben, ben yokum sanki
şimdi gerçeği söyle
sonra yap istediğini

yeter artık, hiçbir şey eskisi gibi değil
yeter artık, aslında sen hiç sevmedin

yoruldum suçlanmaktan
yanında hiç olmadım sanki
yüzün her şeyi söylerdi
ama bakmıyor şimdi

bıktım artık susmaktan
bunca yıl seninle geçti
şimdi gerçeği söyle
sonra yap istediğini

zaman geçer, büyürüz
sertleşir dünya
 

orda durma

ne istersen de bana
biz biriz zor olsa da
sen anlarsın istersen

bir veda anı gibi
bıraktıkça gerçeği
yerinden kalkamazsın

bil ki sen sevmek istersen
her şeyi kurtarırsın
orda durma, eğer beklersen
hiçbir şey olmaz

gerçek uzak koş, koş geç kalma sakın
tokken hiç doymadın sen, susmadın
gerçek uzak koş, koş geç kalma sakın
tokken hiç doymadın sen, dur artık

şimdi nerde geçmişin
o mutlu çocukları
hiç yaşanmamış gibi

önünde bir hayat var
gücün yettiği kadar
yaşa artık istersen

çünkü sen eğer istersen
her şeyi kurtarırsın
orda durma, durup beklersen
hiçbir şey olmaz

gerçek uzak koş, koş geç kalma sakın
tokken hiç doymadın sen, susmadın
gerçek uzak koş, koş geç kalma sakın
tokken hiç doymadın sen, dur artık

zaman tükendi artık
 

eksik

sanki bir şeyler eksik hayatında
dur ve dinlen n'olursun ah bir defa
yerinde olsaydım beni dinlerdim
ama sen duymadın

duraksız bir yarış seninki
ne başı var ne sonu belli
uğraşırken kazanmak için
sormadın hiç neden niye

ve hayat sana dokununca
her şey nasıl da değişti
dönüp bakınca gördün birden

sanki bir şeyler eksik hayatında
dur ve dinlen n'olursun ah bir defa
yerinde sayarsın kaçıp gitsen de
her şey içinde

sevdiğin her şey bir yük olmuş
karşı koymak bile yetmiyor
yine aynı şarkıyı söyle
sanki ağlar gibi kendine
 

hep aynı

yine keyfim yok, hiç ışık yok
yine hayat yok etrafımda
ne haldeyim, hayal miyim
aslında kimseye zararım yok

ama...

hep aynı dertler hep aynı
hep aynı sözler hep aynı
hep aynı sıkıntı sarar

ben kimim, nerdeyim
çok tuhaf bir yerdeyim
içimde çok büyük bir şeyler var

odam soğuk, sesim pişman
elimden hiçbir şey gelmez oldu
bu ben miyim, hayal miyim
aslında gerçek bir sorun yok
 

hayat

uğraş didin farklı şeyler yapmak için
üç kişi ya da beş kişi anlar
ve zaman, ve zaman farklı yüzlerle
bazen yanında bazen arkanda

yalan diye bir şey yok
gördük ama konuşmadık

ve hayat her şey yolundayken dur dedi artık
ve hayat herkes evindeyken dur dedi artık
ve hayat -ki canına tak etmişti- sus dedi artık
ve hayat

kırık düşler, aynı yalnızlık
öyle azaldık ve yıprandık ki
kafamız karışık, değişmek zor
dünya yıkılsa anlamazlar

gül kendine

biter mi sandın tüm dertlerin
hemen ödenmez büyük borçlar
hayata tersten baktığında
bitip tükenmek çok kolay

aslında bütün resim güzeldir
sadece hatırlaman gerek


gül kendine
bak ne kadar güzelsin
gül kendine
dünya kadar güzelsin
aslında dünya sensin
her şey açık, her şey kolay

zor zamanlar geldiğinde
hep kaybedersin gerçeği
sana imkansız görünse de
bütün çözümler ellerinde

aslında bütün resim güzeldir
kendini hatırlaman gerek

biter mi sandın dertlerin
yenilmesen hiç büyümezdin
 

doğru yanlış

o kadar çok şey var ki, birer birer söylesem bile çok ağır kaçar
bir de her zaman hayatın o bildik mutlak gerçekleri vardır
o zaman birazcık anlamsız konuşmam gerek
sadece, sadece seslerle yetinmem gerek

bazen doğru bazen yanlış
bir şey söylemem imkansız
eğlenmek lazım, uyumak lazım
düşünme, dur neme lazım

mutluluk her yanda, üzülmek için dinozor olmam gerek
para varsa sorun yok, para olmaz mı, havalar nasıl?
sonbahar gelince hiç kimse asla kaygılanmaz
kışlar soğuktur ama evsiz yok, kimse takmaz

bazen doğru bazen yanlış
aslında her şey anlamsız
eğlen zıpla coş düşünme
açlık yok ki hiçbir yerde

bazen doğru bazen yanlış
kim demiş ülkem geri kalmış
eğlen zıpla coş düşünme
düşünme, dur!
 

daha mutlu olamam

güne kahveyle başladım
ağzım kuru zihnim açık
beyaz camda görüntüler
hepsi o kadar dürüst ki

hayatımdan çok memnunum
aşk bitti aşk aptallıktı
bir de sigarayı bıraksam
kimse tutamaz beni artık

küçük şeyler sevindirir ruhumu
hayal bile edemezdim ben bunu

daha mutlu olamam
daha mutlu olamam

yağmurlu bir akşamüstü
radyo açık, köprüdeydim
derken bir anda farkettim
başka bir hayat yok ki

durdum sustum gülümsedim
gözümü açtım ben değiştim
kızdınız, siz haklıydınız
artik size gerek yok

küçük şeyler sevindirir ruhumu
hayal bile edemezdim ben bunu

daha mutlu olamam
daha mutlu olamam (bu akşam)
 

BIRAK ZAMAN AKSIN

bırakmazlar yakamı

hemen şimdi kalksam burdan
koşup çıksam sokaklara
birini duysam birine vursam
ölümcül bir dost düşse peşime

bırakmazlar yakamı bilirim, kaybolsam da
bırakmazlar yakamı bilirim, saklansam

hemen şimdi kaçıp gitsem
sürüklensem meydanlarda
bulsam seni masallarda
gökten düşen yine aynı elmalar

kaybolsam, saklansam da ben
isimsiz sokaklarda
unutsam tüm masalları
karışsam meydanlara
 

boşver

ilk damla düştü, et parlıyor karanlıkta
beş dakika sonra benim dünya ve sen hala
özgür ruhlara dair yalanlarla beslen
boşver...

ayna ıslak elleriyle suratında
hasta bir gülümseme, yardım etme, bağırma
yeter ki her sözcüğü anla, ihtiyacım var buna
boşver, eskisi gibi kalsın
boşver, kimse yaralanmasın

sakinleş yine aynı insanla
dilinden kopan mısraları hatırla
her lanet sabah bu bilince uyandıkça
 

tv'deki kız

sen ve ben ikimiz, camdan evimiz
sesin çok uzak bana
tv'deki kız

kalk gidelim desem
boş boş bakar anlamazsın
camdan yüzünü öpsem
tv'deki kız

elin yüzün var ama
kokunu bilmem, sıkıldın galiba
bir gün yanına gelsem tanır mısın?
tv'deki kız

sen ve ben ikimiz, camdan evimiz
sesin çok uzak bana
tv'deki kız

uyu, uyu
yoruldun, uyu

hep yüzün gülüyor orda
yolda seni gördüm, mutsuzdun galiba
bugün yanına geldim tanımadın
tv'deki kız

aptal kutu
yoruldun, uyu
uyu
 

yeşillik

yenildin bu oyunda
sözcükler seni yalnız bıraktı
değiştirmek istediysen
insanlar neden inanmadı?

sahici sevgilerde yorulmuştun
sahipsiz rüyalarda huzur buldun
yalan gözlerinin ardında
yeşilliğin yokoluşunda

söyle şimdi kim mutlu?
insanlar birer birer yitip giderken
ve bir can sıkıntısı
her şeyi ama her şeyi silen
 

pis

hepimiz hepinize dokunduk
korkunç kokular çıktı üstümüzden
elimize yüzümüze bulaştı hepsi
deliler gibi saklandık
hem de güçsüz kalıp yaşlandık
tertemiz bulaştık pisliğe

niye?

sonsuz acılara boğulduk
öldük işte en sonunda
ne yazık boş kalan hiçbir yer yok
elimiz elinize dokundu
gözler silindi yüzlerden
ne yazık farkeden hiçbir şey yok

onlara kızmayın
onlar farkında değil
 

özgürlük

durmadan güvenlik peşinde
ben elinin içinde bakımsız bir çiçeğe
durmadan güvenlik peşinde
sen elimin içinde ölümlü sözcüklere dönüştün

sevgimiz kısıtlandı
kira bedeli belli, çeşitleri sınırlı
sevgimiz kısıtlandı
korkular güçlendi, beklentiler alt edildi

oysa bir de bak
durmadan özgürlük peşinde
ben seni öptüğümde, yeter ki sen de iste
durmadan özgürlük peşinde
elimi ittiğinde, tamam git istediğin yere

tehlike altında aşk
kuralları sensiz, sınırları benliksiz
tehlike altında aşk
özgürlüğüm sende, sevgim daha içimde
 

şarkıcı çocuk

gözlerinde bir damla yaş
plastik çiçekler boynunda
bir kedin var evde kitaplar
ne yapsam sana anlatsam

bırak zaman aksın, mahkumuz inan

yalnız şarkıcı, sarhoşum ölene kadar
sen hiç korkma, burda kal
küçük şarkıcı, kalp kırık kalbini onar
aşk diyorlar hiç görmedim, burda kal

bir söz verdim sonra bozdum
ölmeden önce ben de melektim
bir odam var yerde kitaplar
ne yapsam uçsam kaybolsam

uyuyalım artık, çok yorgunum inan, inan
 

balıklar

çocuktun, kırılgandın
artık korku yok nemli gözlerinde
yüzlerce binlercesi var
omzuna oturmuş, ordan sana bakar
çektin gittin baharın peşine
güzelim renkler yüzünde
artık dönüp bakmazsın
güneşin solduğu evlere

çıplak dursam, tanrıya sorsam
niye ölür insan bile bile?
ardımda yıllar sinsice kalbime sorar
niye bu suçluluk niye?

yolculuğun sonunda
bembeyaz sevgini ört uykuma

dün sabah seni gördüm
aklın takılmış yine balıklara
tertemiz, işsiz kalbin
arabadan kaçıyor vahşi sokaklarda

ne

ne gerçek ben ne beraberlik
ne bencil kendi kendine
ne müstakbel güvensizlik
ne yüzler naylon yüzler ne
ne arkanda ne naklen
ne sonra ne tüm ne gerçekten
ne hiç ne müzik ne eylem
ne ahlak masum saf nefret

ne varsa ne ne yoksa hiç yok
ne yok anlam ki faydasız
ne direnmek saçma her kimse
ne sen var ben yok biz sarhoş

ne farkında olanlarınız
ne gündelik hayatlarınız
ne işkence görenleriniz
ne kaybolan özneler ve siz
ne savurgan dudaklarınız
ne eskiten yalanlarınız
ne isteksiz suratlarınız
ne sessizce haykırsanız

beyaz
 
durduğun yerden devam etsin
güzel olmasın kesilsin yine
koş koş kurtul, eskit pabuçlarını
dilimiz eksildi, küçük kaldık, düştük
acımız oldu, çok oldu
iyi ki oldu, iyi ki oldu

beyaz beyaz
dibine dek beyaz
rüyası insana yalan söyledi
sadece önce şaşkın
dibine dek beyaz sonra
iyi ki varsın, iyi ki yokum

gölgem var, iyi ki gölgem var
bizi yalnız bırakmayan gölge

çelişki

çelişkili bir düzlemde, duygularıyla ortada
düşününce eski, olmayan insanlarla
parça parça, bir görünür bir kaybolur

öykülerim hep bilmece, gözlerim maskara
özlemim durgun, belki bir gün deyince
teslim olunca ellerine, en yakınımda sen olunca

ürkütücü bir rüya ellerimden akıp gelen
şehvetinde saklı bezginliğim
karanlıktan korkutan, gözlerinden ateş saçan
son sözünde saklı yalanların

son giden

güneyin masum bir sahil evinde
aynı kırgın dalgayla öldürülmüşken
lütfen bırak tepinsinler üstümde
bunu çoktan hakettim

önce sustum ardından yalan söyledim
sonrası isteksiz saatler günler
tüm direncimle eşsiz tertemiz bir yüzüm
gitmeye hazırlar

dün fazla yarın yok, ne dersen de

kimse durmaz kimse beklemez, kimse durmaz
eskitirler durduğu yerde zamanı

nefesler her an yalnız, kırılgan
kime söylesem, kime sarılsam
kim günahkar, ne farkeder, neden bunlar
uzakta insanlar

23
 
Yüzünden başlasam gitmeye uzaklara, duymasam kimseyi
sonu olmasa ummadık rüyalarda, eksilse yokolsa bile değer

bir gün kendimi bırakıp, sana anlatsam ne olduğunu
neden sözleri yuttuğumu, gerisi zaten gözlerinde

lütfen beni hemen uyandır, ya da hep öyle bak yüzüme
ne kork benden ne uzaktan dinle, lütfen beni uyandırma

sesim kısılsa, korkmasam karanlıktan, en baştan başlasam
anlamsız sözlere artık hiç bulaşmadan, beklesem yanında

lütfen beni hemen uyandır, ya da hep öyle bak yüzüme
ne kork benden ne anlatmamı iste, lütfen beni uyandırma

mucize?

güneş doğdu ruhuma
sustum, umudumu gördüm onda
bir şey bilsem söyliycem
seni sevdigimden başka

aptallığın bile tam bana göre
çocuksun sen de
yok yok yok, bu mutluluktan
ağlıycam şimdi
yok yok yok yok
ağlıycam şimdi, yapma

bir sözüm bin yere gider, en sonunda
gözlerime bir bak yeter

mutfakta çıplak ayak sesin
huzur mu bu, mucize arzusu
sonsuzdum ve mahvoldum
güneşli gün yalanlarıyla avundum

ŞEHİR

 
ithaf
 
saw an angel above the sky
tryin' to understand why it makes me cry
the only thing i got till yesterday
was the thought of you babe fading away

you never know how it hurt me baby

you never looked at my face
you knew loving me is such a disgrace
i knew you were the queen and i'm the clown
but baby i'm standing on my own

you never know how it hurt me baby, you never will

i don't care
 

uyku ...
 
saat bir, uykum yok
gel bir bardak su içelim
bulanıklık suyla aksın gitsin
paniğe lüzum yok
herşey kontrol altında
kesici aletler dolaplarda
tehlike çok uzakta

saat iki uykum yok
ya biz biraz çalışsak
bulantı yazıyla silinse gitse
uyumak istiyorum, rahatsız etmeyin

saat üç, uyumak istiyorum
bir tuvalette çiçekleri sulamak
uyumak istiyorum, rahatsız etmeyin

sabahın köründe ..
 
sabahın köründe daha gün ışımadan
mahallenin piçleri sokağa fırlamadan
sanki bok var da uyanırım her sabah
geçen akşamdan kalma baş ağrımla
üç saatlik uykunun yorgunluğuna
iflas etmiş aklımla küfürler yağdırarak

işte bu sabah da uyandık, yine her taraf karanlık
işte bu sabah da uyandık, sabahlar hep karanlık

her sabah koştuğum saçma işime
geceden içime oturmuş dertlerime
ve hatta sararmış dişlerime
yeni doğan günün tüm lanetiyle

sessizlik ...

sakinleşin çocuklar, sakinliğe ihtiyaç var
sessizleşin çocuklar, sessizliğe ihtiyaç var
sokakta yangın var, umutsuz suratlar
bulutlar köşe bucak saklanmış
sise boğulmuşuz kömürden

sinmiş insanlar, bekleşip duruyorlar
reklamlar, panolar, dükkkanlar, insanlar

dökülüyor yapraklar, sessiz düşüyorlar
umutlanmaz suratlar, köpekler bile sinmiş

sinmiş insanlar, bekleşip duruyorlar
reklamlar, panolar, dükkanlar, insanlar

bana bir kutu sevgi al, bir kutu umut ve neşe al
alabilir misin, ne duruyorsun?

sakinleşin çocuklar, sakinliğe ihtiyaç var
sessizleşin çocuklar, sakinleşin insanlar

yalnız şarkı...

olasılıklar, şanslar
olaylar neden hep senin tersine
bunu hala sorma
yanlış yer ve yanlış zaman
bunlar hep aldatmaca
bunu artık anla

belki bir gün güneş doğar
mezarının üstünden, sen sessizce uyurken
uyanınca üzülme gerçek bu işte

tesadüfen yalnızsın, henüz yolun başındasın
tesadüfen yalnızsın, gerçeklerin farkındasın

kelimeler sokaklar ve evler
ne kadar da boş şeyler
sen gizlice ağlarken
biraz umut biraz sevgi
ne de çok şey demek oysa
senden uzakta

ama kim bilir belki bir gün
o yaşarken sen ölmezsin, acılar akıp gider
uyanınca üzülme gerçek bu işte

the faithful lover ...

i hesitate to write about the spring
there's a fear with all that loveliness
the wilderness i feel in everything
though not alone i think of loneliness

oh do not count on me for anything
although i love you as i do the spring

of gods late isolation in the sky
of wisdom turned dispear not happiness
while we are together you and i
abandone promises of future bliss

but love me with the truth now in your eye
regard the early falling leaf a kiss
regard fidelity a passing thing
it gives me courage when i tell you this

reality...

so you want to see the truth
let me be your sagacious guide
through the fires of their faces
through the desert of loneliness
to the home of fatal truth
where you hear it's heartbeat
let me take you there

rüya ...
 
something's burning in my head
restless days and nights, they never end
with every word unspoken i fade away
though that's not your fault, it's me who has no excuse

my dream is gone and i'm undone

each time i see your eyes i just feel guilty
of loving you this way, though i'm not hopeless yet
my soul is shadowed by your magic smile
i tried so hard to reach you but i failed

past ...

every day it's getting tougher to take that torturing pain
the sweet memories of the past lead me to the end
knocked down by a game from the first day you watched me dyin'
that's not me in the mirror, in the dark
that's my end

i know that's the end

i miss my past and fear my end
and i'll do so till the end
i miss my past and taste the pain
and i'll do so at the end

day from day i decay faster you can't know how it feels
sitting up in bed at night i'm too tired for a sleep
this fear rips my heart apart but i don't know why i'm cryin'
there's nothing left to do and i think i can't go on

i know i can't go on

**AnA sAyFa** | **SaRkI sOzLeRi** | **biyOgRaFiLeR** | **RöPoRtAjLaR** | **LiNkLeR&KaRdEs SiTeLeR** | **GüNcEl** | **HaKkImDa** | **MvÖ'dEn BaZi sÖzLeR** | **BaZi MvÖ ViDeOlArI** | **aLbÜm ÇaLiSmAlArI**

burası beril'in(yani benim:) mor ve ötesi'ne yönelik hazırlamış olduğu bir sitedir...RESMİ DEĞİLDİR!!!

bana ulaşmak için arsizkofte_mvo@hotmail.com mail adresini kullanabilirsiniz...